• Şimdi gezerken çok eğlendiğim, çok sevdiğim yerlerden birine Bratislava gidiyoruz. Bratislava… Bratislava… Pek tanıdık gelmiyor demi 🙂 Gidene kadar ben de yerini bilmiyordum doğrusu. Burası Slovakya’nın başkenti ve en büyük şehri. En büyük şehri ama kendisi oldukça küçük. Avusturya’nın başkenti Viyana’nın 50 km kadar doğusunda, Tuna Nehri’nin kıyısında bulunan şirin mi şirin bir şehir. Resmi dili Slovakça, para birimi Euro. Schengen vizesi ile sizde küçük ama sevimli bu ülkeyi gezebilirsiniz. Arnavut kaldırımları, ara sokakları, heykelleri ile kesinlikle görülmeye değer başkentler arasında. Tarih boyunca farklı egemenliklere ev sahipliği yapmış şehir kozmopolit bir yapıya sahip. Bu farklı kültürlerin etkilerini gezerken de hissediyorsunuz. Avrupa’daki bazı şehirler modernleşmenin etkisiyle geleneksel yapılarını kaybetse de Bratislava geleneksel yapısını günümüze kadar korumayı başarmış şehirlerden. Bakalım siz de sevecek misiniz 🙂
  • Ben sizler için şehrin en meşhur 7 turistik yerini yazmayı tercih ettim. Tabi ki buralar dışında da gezilecek yerleri var ama açıkçası en popüler yerleri yazıma ekledim. Olur da bu sevimli şehre gitmeye karar verirseniz 1 gün, maksimum 2 gün ayırmanız yeterli olacaktır. Haydi başlayalım.

1. Hviezdoslavovo Namestie

  • İlk durak Hviezdoslavovo Namestie meydanı.  Şehrin en hareketli bölgelerinden birisi burası. Meydanın etrafında park, oturma alanları, ünlü heykeller, kafeler, barlar, mağazalar var. Eski Slovak Ulusal Tiyatrosu ve güzel bir çeşme burada bulunuyor. Şehrin kutlamaları, törenleri bu meydanda yapılırmış. Kışın da Noel Pazarları bu meydanda kuruluyormuş. Trafiğe kapalı olan bu bölgede yürüyüş yapabilir, kuş cıvıltıları eşliğinde buradaki atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. 

2. Bratislava Kalesi (Bratislavsky Hrad)

  • Burası Bratislava’nın ünlü sembollerinden biri olan Bratislava Kalesi (Bratislavsky Hrad). Kalenin hikayesi 9. yüzyıla kadar dayanıyor. 1800’lü yıllarda bir yangın meydana gelmiş ve kale büyük hasar görmüş. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden onarılmış. Kaleye şehir merkezinden yürüyerek ulaşmak mümkün. Zaten şehrin neresinden bakarsanız bakın kaleyi görebiliyorsunuz, bulamama gibi bir ihtimaliniz yok 🙂 Buradan Tuna Nehri’ni ve şehrin müthiş manzarasını izleyebilir, panoramik fotoğraflar çekebilirsiniz. 

3. Hlavne Namestie & Roland Çeşmesi

  • Burası da Hlavne Namestie, Bratislava’nın ana meydanı. Meydanın etrafında Eski Belediye Binası (Stara Radnica), Roland Çeşmesi ve Palugyay Sarayı (Palugyay Palàc) görülmeye değer yerler arasındadır. Meydanda festivaller, konserler yapılıyor, Noel zamanı pazarlar burada da kuruluyormuş. 
  • Eski Belediye Binası’nın karşısında bulunan Maximilian Çeşmesi (Maximiloanova Fontana) veya Roland Çeşmesi (Rolandova Fontana) adıyla bilinen kentin ilk çeşmesi yer alıyor. Çeşme, 1537 yılında Macaristan Kralı Maximilian tarafından yaptırılmıştır.

4. St. Michael Kapısı (St.Michael’s Gate)

  •  Bir diğer önemli nokta St. Michael Kapısı (St.Michael’s Gate). Ortaçağ zamanlarında şehrin etrafı surlarla çevriliymiş ve şehre giriş için kullanılan dört kapı bulunuyormuş. 13.yy’dan günümüze kalan tek kapı St. Michael Kapısı. Şehrin önemli sembollerinden olan bu kapı, 51 metrelik yüksekliğe sahip. Kulenin hemen altında yerde Bratislava’nın diğer 29 başkente olan mesafelerinin yer aldığı bir taş bulunuyor. Ben İstanbul’a olan uzaklığının fotoğrafını çekmiştim (1231 km yazıyordu). Şimdilerde burası müze olarak kullanılıyor.

5. Çalışan Adam Heykeli (Cumil)

  • Cumil ya da Man at Work isimleriyle tanınan Çalışan Adam Heykeli şehrin önemli sembollerindendir. Heykeltıraş Viktor Hulik tarafından yapılan bu heykel rivayete göre 1805 yılında meydana gelen istila sonrası kentin tekrar yapılanmasını anlatıyormuş. Diğer bir söylenti de çapkın olan kanalizasyon işçisi Cumil’in arada dışarıya çıkıp Bratislava’nın güzel kızlarına baktığıdır 🙂 Hangisi doğrudur bilemem ama Bratislava sokaklarına eğlenceli bir hava katan Cumil’le fotoğraf çekinmeyi unutmayın. Bu arada bir benzeri Eskişehir’de var diye hatırlıyorum.

6. Napolyon Askeri Heykeli (Hubert)

  • Şehrin pek çok yerinde heykeller bulunuyor. İlgi çeken diğer bir heykel Napolyon Askeri Heykeli.  “Hubert” adında bir askeri temsilen yapılmış. Hikayesi tam bilinmiyor ama rivayete göre Hubert, yolda gördüğü Slovak bir kıza aşık olmuş ve savaşmaktan vazgeçip şehirde kalmaya karar vermiş. O günden sonrada geçimini köpüklü şarap yaparak sağlamış. Sırtı Fransız Konsolosluğu’na dönük olan bu heykelin savaşın anlamsızlığını vurgulamak için yapıldığı söylentiler arasında. Ayrıca Hubert Slovakya’nın en popüler şarap markasının ismidir. Söylentiler belki de gerçektir 🙂

7. Schöner Naci

  • Son olarak Schöner Náci’ den bahsedeyim. Schöner Nàci 1900’lü yıllarda yaşamış gerçek bir kişi ismi aslında Ignac Lamar. Yine bir rivayete göre Schöner Nàci, bir gün bir kıza aşık olmuş ama aşkına karşılık bulamayınca aklını kaybetmiş. O günden sonra da sokaklarda gezerek gördüğü kadınlara çiçek verdiği ve şapkasını çıkararak selamladığı söylenir. Halk onu çok sevmiş ve bu heykel onun anısına yapılmış. Şapkasının altında duranın gerçek aşkı bulacağına inanılırmış. Bir diğer özelliği ise şehirdeki diğer heykeller bronzdan yapılırken, bu heykel gümüşten yapılmış. Schöner Nàci her zamanki gibi şapkasını çıkararak şehri selamlamaya devam ediyor… Siz de bu eğlenceli heykellerle fotoğraf çekilirken gezinize renk katabilirsiniz.
  • Bratislava’dan anlatacaklarım bu kadar…  Başka bir şehirde görüşmek üzere 🙂
  • Daha fazlası için İnstagram sayfamı takip edebilirsiniz.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir