Burası İzmir’in Selçuk ilçesinde, Efes Antik Kenti yakınlarında bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası. Panayır Dağı eteklerindeki bu mağara hem İslam dininde, hem de Hristiyanlıkta önemli bir yere sahip. Yedi Uyurlar ya da Yedi Uyuyanlar olarak bilinen bu yerin aslında Tarsus’ta ya da Afşin’de olduğu söyleniyor. Daha doğrusu 33 mağaranın bu mağara olduğu iddia ediliyor ve 4 tanesi (Afşin, Tarsus, Lice, Selçuk) Türkiye’de yer alıyor. Ancak Hristiyanlar Efes Antik Kenti yakınlarındaki bu yeri daha çok kabul ediyorlar ve her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turist burayı gezmeye geliyor.
Efsaneye gelecek olursak farklı kaynaklarda farklı detaylarla anlatılsa da bu olayın MS 250 yılı civarında gerçekleştiği sanılıyor. İmparator Decius zamanında yaşayan, isimleri Malta, Malchus, Martinianus, Dionysius, Yohannes, Serapion ve Konstantinus olan yedi Hristiyan genç varmış. (İslamiyette ise Debernuş, Mesliha, Kafeştateyyuş, Sazınuş, Mekselina, Mermuş, Yemliha ve köpekleri Kıtmir’in adı geçiyor.) İmparatorun putlaştırıldığı, yaratıcı olarak görüldüğü bir dönemmiş. Bu gençler imparatorun tanrılaştırıldığı tapınağa kurban sunmayı reddetmişler. Ölümle tehdit edildiklerinde ise kaçarak bir mağaraya sığınmışlar. Bunu duyan imparator bu gençlerin bulunmasını ve kaldıkları mağaranın girişine duvar örülmesini emretmiş. Öleceklerini düşünen yedi genç bir zaman sonra mağarada uykuya dalmışlar. Uyandıklarında her şeyden habersiz bir şekilde içlerinden birini yiyecek alması için kente göndermişler. Yemliha isimli ( isim başka yerlerde farklı olabilir) genç bir fırından ekmek almak için içeriye girmiş. Elindeki parayı fırıncıya uzatınca fırıncı, Decius dönemine (249-251) ait olan paranın geçersiz olduğunu söylemiş. Yaşadıkları zaman II. Theodosius’un zamanıymış (408-450). Yemliha arkadaşlarının yanına geri dönmüş ve olanları anlatmış. Bu gençler bir gün değil tam 200 yıllık derin bir uykudan uyanmışlar. Durumu anlayan gençler hep beraber tekrar aynı mağarada uykuya dalmışlar ve bir daha uyanmamışlar. Halk da durumun farkına varınca gençler için cenaze töreni yapmış ve gömüldükleri mağaranın üzerine bir kilise inşa edilmiş.
Böyle anlatınca insanın inanası gelmiyor değil mi? İslam’da Ashâb-ı Kehf adıyla bilinen Yedi Uyurlar’ın hikayesi Kuran’da Kehf Suresi’nde de anlatılıyor ve gerçekten yaşanmış. Buradaki mağarada bazı kazılar ve çalışmalar da yapılmış. Mezarlarda ve kilise duvarlarında Yedi Uyurlar’ı anlatan yazıtlar da bulunmuş. O yüzden burasının o zamandan kalan efsanevi kilise olduğu düşünülüyor.
Siz de Ege Bölgesi’ni gezmeyi planlıyorsanız özellikle Efes Antik Kenti’ni, Şirince Köyü’nü rotanıza eklediyseniz buraya da uğramayı unutmayın. Giriş ücreti yok. Buradan çok fazla bir şey beklemeyin, bir mağara var ama içine tam olarak girilmiyor. Etrafından bakıp gezebilirsiniz. Hikayesinden dolayı görülecek yerler listenize eklemenizi tavsiye ederim.
